2 Haziran 2010 Çarşamba

"Zamanın En Büyük Farzı İttihad-ı İslamiyye’dir."



“Zamanın En Büyük Farzı İttihad-ı İslamiyye’dir.” Bediüzzaman


İnanan insanların olanaklarını birleştirerek elbirliği ile insanları zulme karşı korumaları son derece önemlidir. Bu fikir mücadelesinde ne kadar çok hizmet edilirse, ‘yeryüzünde fitne kalmaması’ daha çabuk gerçekleşecektir. Hüküm verenlerin hakimi Allah iman sahiplerine birçok ayetinde birlik olmalarını emreder:


Allah'a ve Resûlü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46)
Çekişmeleri durumunda ise Allah, “İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur.” (Enfal Suresi, 73) ifadesiyle yeryüzünde fesat oluşacağını bildirir.


Toplumları uçuruma sürükleyen zulmeden kişilere karşı onurlu bir mücadele içinde olmak yerine, Müslümanların birbirleriyle çekişmeleri Allah Katında çok büyük sorumluluk olabilir.


“Ey ehl-i iman! İhtiraslarınızdan ve düşmanca taraf tutmanızdan kuvvetiniz hiçe iner. Az bir kuvvetle ezilebilirsiniz. Sosyal hayatla alakanız varsa, 'Mümin mümin için sağlam bir binanın birbirine kuvvet veren taşları gibidir' yüksek prensibini, hayat prensibi yapınız. Dünya sefilliğinden ve ahiret sıkıntısından kurtulunuz.” (Bediüzzaman)


Günümüz Müslüman ülkelerinin büyük bölümünde, açlık, yoksulluk, parasızlık en önemli sorunların başında gelir. Yönetimdeki ve ekonomideki aksaklıklar, savaşlar, baskıcı yönetimler insanların yoksulluk çekmelerine neden olmaktadır. Zor koşullarda ya da ağır şartlarda yaşayan, olanakları olmayan insanlar yardıma muhtaçtırlar. Kur’an’da iman edenlere bu yükümlülükleri şöyle bildirilir:


Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (Nisa Suresi, 75)


Günümüzde Müslümanlar arasında ihtilaf konusu olan birçok konu vardır. Fikir birliğine varılamaması nedeniyle birçok konu tartışma ve çatışmaya dönüşmektedir. Bediüzzaman ihtilaf tehlikesine karşı ittifak yöntemini işaret eder.Aklın ve vicdanın yolu bir olmalı, kanlı ideolojiler yok olana kadar fikir mücadelesi sürmelidir.


Bu çarpık görüşlerin yeryüzünden tamamen kalktığını ancak, terör, anarşi ve zulümler durduğunda anlayabiliriz. Ancak hala masum insanlar katlediliyor ve birçok yerde zulümler devam ediyorsa, bu kanlı ideolojilerin taraftarları hala iş başında demektir.


Filistin- İsrail sorunu da, deccali/şeytani yöntemlerle değil, rahmani yöntemlerle çözülür. Bölgede, Allah’ın sistemi, şeytanî sistemin yerini almadıkça ızdırabın, acının önüne geçmek mümkün değildir.


O halde öncelikle yapılması gereken, tüm Müslümanlar arasında birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunun yeniden hayata geçirilmesidir… Ve vicdanlı insanların üzerine düşen görev çok açıktır; ”fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah'ın oluncaya kadar” mücadele etmek...


Çünkü: “Şüphesiz Allah,Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak mücadele edenleri sever.” (Saff Suresi,4)