7 Nisan 2010 Çarşamba

Her Gün Yeni Bir Fırsattır!



Sabah yatağınızdan kalktığınız andan akşam tekrar yatana kadar yaptığınız işleri, karşılaştığınız olayları ve görüntüleri düşünün. Uyandığınızda banyo aynasına baktığınızda, adeta ölüm hali gibi uzun bir uykudan sonra tekrar can bulan ve sizin hiçbir müdahaleniz olmadan, tüm sistemleri kendiliğinden eksiksizce çalışan bedeninizle karşılaşırsınız. Tuz tanesi büyüklüğündeki tek bir hücrenin çoğalmasından oluşan, şu anda yaklaşık 100 trilyon hücreye sahip, simetrik ve estetik bir görünüme sahip bir beden. Dahası bu mucizevi bedenin içerisinde ardarda yüzlerce kusursuz/karmaşık işlem meydana geliyor ve siz hiç birinin farkında bile değilsiniz.

Birçok insan bu gerçeklerin bilincinde olmadan yaşar. Sabah aynaya baktığında genelde yüzünün görünümünü, gözlerinin şiş olup olmadığını ya da saçlarına vereceği şekli düşünür. Sonra da gün içinde yapacağı rutin işler hakkında kafa yorar. Bu arada en önemli gerçeği dikkatinden kaçırır.


Oysa her yeni gün tüm insanların Allah 'a yönelmeleri ve O'na olan yakınlıklarını artırmaları için verilen yeni bir fırsattır. Belki de bu, tanınan son fırsattır. Ancak insanların çoğu verilen bu fırsatın farkında dahi değildir. Bu nedenle de zamanlarını, Allah'ı değil kendilerini ya da etraflarındaki insanları hoşnut etme planları yaparak geçirirler.


Kazanana çok büyük bir ödülün verildiği bir yarışma düşünelim. Yarışma sırasında acaba nasıl davranırsınız? Soruları dinleyip cevaplarını düşünmek yerine etrafınıza bakınıp oyalanır, soruyu soran kişinin giysilerini, konuşma tarzını ya da saçlarını eleştirir, sorunun yanıtını düşünmek yerine yarın ne yapacağınızı mı düşünür, çevrenizdeki kişilerle mi ilgilenirsiniz?


Tabi ki tam aksine büyük bir dikkatle soruları dinler, süreyi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırsınız. Başarılı olabilmek için kesinlikle konu dışında bir şeyle ilgilenmez, elinizdeki fırsatı en güzel şekilde değerlendirmeye çalışırsınız. Ancak yarışmacı, az önce saydığımız türden anlamsız davranışlarda bulunuyorsa, onun şaşkın, akılsız ve bilinçsiz olduğunu düşünürsünüz.


Birçok insanın yaşadığı ruh hali bu örnekten çok daha ciddi boyuttadır. Bu şuursuz gaflet hali, insanların kulluk bilincinde olmadan, Allah'ın buyruklarından tamamen uzak bir hayat yaşamalarına sebep olmaktadır.


Yaşamımızdaki gaflet ve ülfet perdelerini kaldırmalı, şuurumuzu açmalıyız. O zaman önümüze bambaşka bir perde açılacaktır. Son perdenin arkasının güzel olması için ise bize tanınan fırsatları çok iyi değerlendirmeliyiz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder