29 Ocak 2011 Cumartesi

Temizlik


Toplumda, Kur’an’daki temizlik anlayışına uygun yaşamayan insanların, kendilerince geliştirip uyguladıkları birçok mantık vardır:

Umursamazlık

Cahiliye toplumu bireylerinde ’birşey olmaz’ mantığına çok sık rastlanır. Bu çarpık mantığa göre kişi, doğruyu bildiği halde yanlış olanı seçer. Örneğin manavın, tatması için kendisine uzattığı meyveyi “birşey olmaz” der, yıkamadan ağzına atar ve yer. Oysa bedenimiz, Allah’ın lütfettiği en büyük nimetlerden biridir; bizler ona özen göstermekle sorumluyuz. Sağlığımızı etkileyen bu sorumluluğu ciddiye almayarak, umursamaz davranmak, Allah’ın beğenmeyeceği bir davranıştır. Bu yapıdaki kişiler, çevrelerine karşı da duyarlı davranmaz; pislik ve dağınıklıktan rahatsız olmaz, temizlemeyi düşünmek bir yana pisliklere aldırış dahi etmezler.

Üşenmek

Bir başka yanlış düşünce de ’üşenme’ mantığıdır. Kuran ahlâkında yeri olmayan üşengeç ahlaka sahip insan, doğru olanı bilir, vicdanen de kabul eder ancak uygulamada tembellik gösterir. Örneğin, yemeğe başlamadan önce ellerin yıkanması gerektiğini herkes bilir. Eğer bir kişi yemek yemeye ya da hazırlamaya ellerini yıkamadan başlıyorsa, bunun en önemli nedeni üşenmesidir. Neden böyle yaptığı sorulacak olsa, muhtemelen az önce ellerini yıkadığı cevabını verecektir. Acaba geçen o süre boyunca hiçbir şeye dokunmamış mıdır? Kuşkusuz buradaki Kur’anî bakış açısı, vicdanının insana ne söylediğidir.

Peygamberimiz (sav) de Müslümanların bu konuda özen göstermeleri gerektiğini bir hadisinde şöyle bildirir:

"Kim, evinin hayır ve bereketini Allah Teala Hazretlerinin artırmasını diliyorsa, yemeğe otururken ve yemekten kalkarken ellerini yıkasın."

O halde inanan her insan, Kur'an ahlâkına uygun olan davranış konusunda, vicdanının göstereceği doğru yolu üşenmeden ve kararlılıkla izlemelidir.

Asgari Temizlik Anlayışı(!)

Bu yanlış düşünceye göre kişi temizlik ölçülerini kendi koyar; ölçüler asgari seviyededir. Koyduğu ölçülere göre kendi temizliğini de yeterli görür. Örneğin, marketten aldığı meyveleri iyice yıkamadan, sadece suyun altından geçirip yer; hatta çevresindeki insanlara da bu şekilde ikram eder. Bu yanlış düşüncedeki kişi, kendi bedeninin temizlik ve bakımına, evinin, yiyeceklerinin ve kıyafetlerinin temizliğine ilişkin ölçüleri de aynı şekilde kolayına gelecek şekilde belirler. Oysa uygun olan, bu konuda titiz olmak; her detayın, Allah’a yakınlaşma vesile olabileceğini umut ederek davranmaktır.

Başkaları İçin Temizlik Yapmak

Bazı insanlar genellikle –yanlış bir tutum olarak- önemli gördükleri kişiler için bakımlı olmayı ve temiz görünmeyi tercih ederler. Hatta yalnızca bir davete veya toplantıya katılacakları zaman fiziksel bakımlarına özen gösterirler. Yalnız olduklarında aynı şekilde davranmazlar. Yani temizliği insanlar için yaparlar. Başkalarına gösteriş için temizlik mantığı, genelde ev temizliğinde yaşanır. Misafiri gelecek olan kimse, yalnızca misafirlerin göreceği mekanları temizlemeyi tercih eder. Birçok evde hemen hemen hiç kullanılmayan, yalnızca misafirlere özel ‘misafir odası’ bulunur. Bu oda genellikle misafir gelmeden önce temizlenir ve konuklara hazırlanır. Oysa Allah’ın rızasına uygun olan davranış, evin her tarafının her zaman ve her durumda temiz tutulmasıdır. Çünkü kişinin kendisi ve ailesi bu ortamda yaşar, yemek yer ve uyur.

İnanan insan, Kur’ân ahlakı gereği, başkaları için değil, Allah’ın beğendiği bir davranış olduğu ve kendisi de bu şekilde rahat ettiği için temizliği uygular. Yaptığı her temizlikte ibadet bilinciyle hareket eder. Çünkü "Allah temizlenenleri sever."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder